İş zekâsı uygulamaları buluta taşınır mı?
İş zekâsı uygulamaları buluta taşınır mı?

İş zekâsı uygulamaları buluta taşınır mı?

İş zekâsı uygulamaları buluta taşınır mı?

Tüm alanlarda olduğu gibi iş zekâsı uygulamaları da buluta taşınıyor. Bulut kurumlara birçok avantaj sunarken güvenlik yine ön plana çıkıyor.

İş analitiğinin bulut bilişimden bağımsız ele alınması içinde yaşadığımız çağda mümkün değil. Zira hızla büyüyen veriyi saklayıp analiz etmek bir işletme için büyük külfet yaratıyor. Bu sebeple iş zekâsı çözümlerine yönelen her ölçekte işletme, e-dönüşümünü de tamamlayarak veri hizmetlerinde dış kaynağa yönelerek verimlilik artışı sağlıyor. İş zekâsı çözümlerinin bulut üzerinde konumlandırılması, bir yandan kurumların BT yatırımları için maliyet avantajı sağlarken bir yandan da farklı hizmet modelleri sunuyor. Bulut üzerinden sunulan iş zekâsı çözümlerinin yaygınlaşmasındaki en kritik konu ise veri güvenliğinin sağlanması. Uzmanların verdiği bilgilere göre bulut bilişim aracılığıyla verilerin daha merkezileştirilerek konsolide edilen iş analitiği sonuçlarını daha geniş kitlelere daha kısa sürede ulaştırmak anlamında önem taşıyor. Ayrıca analitik çözümlere yapılacak yatırım maliyetinin düşürülerek orta ve küçük boyutlu işletmelere maliyet avantajı sağlanması da bekleniyor. Bu noktada bulut bilişimin iş analitiği çözümlerinin yaygınlaşmasında önemli bir role sahip olacağı öngörülüyor. Özellikle veri depolama çözümlerinin buluta taşınması, iş zekâsı çözümlerinin de bulut üzerinden hizmet olarak sunulmasını hızlandıran bir çözüm. Hatta mevcut iş süreçlerini bulut uygulamalar üzerinde ayağa kaldırmış kurumlar için bu çok daha kolay; ancak tabii ki verinin işlenmesi ve hazırlanması bu sistemler arasında bir hayli veri hareketini tetikleyecektir, bu da ciddi bir altyapı gerektirmektedir. Bir diğeri verinin güvenliği; ancak bu noktada kolay kolay kabul etmesek de birçok bulut uygulamanın ortamı, bizlerin kendi şirketlerimizdeki ortamlarımızdan çok daha güvenli.
Bulut teknoloji alanında kurumlardaki birtakım alışkanlıklar sıkıntı yaratabiliyor. Bunlardan ilki güvenlik çekinceleri, ikincisi ise sunucunun kurum yerleşiminde bulunmaması. Bulut bilişimin en önemli avantajlarından biri de yatırım maliyetlerini düşürmesi ve kurumların bakım süreçlerini azaltmasıdır. Web tabanlı uygulamalar konusunda kurumların geçişte zorlanmayacaklarını öngörebiliriz, hali hazırda küresel iş zekâsı araçlarının hepsinin web tabanlı raporlama ve yönetim ara yüzleri bulunuyor. Bunun bir eğilim olduğunu ve sektörlerin yavaş yavaş bu akımın içine çekildiği söylenebilir.
Gün geçtikçe birçok uygulama artık buluta taşınıyor. İş zekâsı uygulamaları az da olsa bulut pastasından pay alıyor. Fakat kurumlar verilerini buluta taşıma ve raporlamayı bulut çözümlerle yapma konusunda dirençliler. Verilerin düzenliliği konusunda ciddi kaygıları var. İş zekâsı uygulamalarının buluta taşınma konusu, özellikle ülkemizde hızlı ilerleyen bir süreç değil. Öncelikle kurumların verisini farklı bir ortamda tutma konusunda hala çekinceleri var. Bunun yanı sıra, iş zekâsı uygulamaları artık rapor bazlı çözümlerden, veri analiz çözümlerine doğru bir değişim yaşadı. Büyük veri üzerinde gerçek/yarı gerçek zamanlı analiz ihtiyacı var. Bu kadar büyük verinin internet üzerinden transferinde, performans ile ilgili son kullanıcıyı tatmin etmeyen sonuçlar yaşanabiliyor. Türkiye’de buluta olan genel ilginin artmaya başladığını ancak Avrupa ve ABD’ye göre daha çok özel bulut çözümlerinin tercih edildiği gözlemleniyor. Öncelikle şirketlerin temel iş uygulamalarını buluta taşıma stratejilerini benimsemeleri için ilk uyum süreci sağlıklı olarak tamamlanmalı.

Veri güvenliği her şeyin üzerinde

İş zekâsı uygulamaları yolu ile üretilen işlenmiş verilere mobil başta olmak üzere tüm platformlardan ve dünyanın her yerinden ulaşabilmek çok büyük bir avantaj. BT Kurumsal Bilgi Sistemleri Kurucusu Berkan Teksöz‘ün verdiği bilgilere göre, geçmişte uygulanan raporlama uzmanlarının insan gücü ile hazırladıkları rakamları e-posta yolu ile gönderilmesi ile karşılaştırıldığında eşsiz bir seçenek haline geliyor. Teksöz, “Tabii bu mobiliteyi sağlarken veri güvenliği her şeyin üzerinde olmalı. Ülkemizde şirket sahipleri verilerinin bulutta konumlanması fikrine hala çok sıcak yaklaşmıyorlar. Bu nedenle veri merkezleri ile çalışmak yerine büyük donanım ve altyapı maliyetlerini üstlenerek yerel çözümler üretmek eğilimindeler. Bu da bir seçenek ancak doğru veri güvenliği sağlandığında yatırım maliyeti açısından bulut teknolojisini kullanmak iş zekâsı gibi araçlarla birlikte kullanıldığında çok daha avantajlı hale geliyor” dedi.

İş birimlerine esnek çözümler sunuluyor

Günümüzde şirketler, müşterilerinin sosyal medyadaki tüm aktivitelerini takip edebiliyor. Anlık raporlama ve sosyal medya analizi gibi iş zekâsı çözümleri sayesinde, sosyal medya takipçilerinin demografik bilgileri ile bu değerli veriler anlamlandırılabiliniyor. “Böylece pazarlama ve satış birimleri, bu analitik çalışmaların çıktılarının üzerine bir sonraki pazarlama kampanyalarının temelini oluşturabiliyor” diyen Turkcell Global Bilgi Kurumsal Çözümler ve İş Zekâsı Müdürü Celal Dolkan, şunları kaydetti:
“Rakip ürünleri karşılaştırabildikleri bu yapı yardımıyla, ileri görüşlü pazarlama mümkün olabiliyor. Sosyal medya mecralarındaki büyük verilerin tahminsel analizi ile de 360 derece müşteri deneyimi yönetimini yapılabiliyor. Şirketler iş birimlerinin her geçen gün mobilite ihtiyaçlarına cevap verebilmek için, bulut tabanlı büyük veri analizlerine imkan veren teknolojik yatırımlara ihtiyaç duyuyor. Bulut tabanlı uygulamalar ile veri merkezi ve BT yönetim maliyetlerinde tasarrufun yanında, iş biriminin değişiklik ihtiyacına dahi esnek çözümler sağlanabiliyor.”

İş süreçlerini buluta taşıyan kurumların işi daha kolay

Özellikle veri depolama çözümlerinin buluta taşınmasının, iş zekâsı çözümlerinin de bulut üzerinden hizmet olarak sunulmasını hızlandıran bir çözüm olduğunu belirten Workcube Başkan Yardımcısı Murat Bozacıoğlu, şunları kaydetti:
“Hatta mevcut iş süreçlerini bulut uygulamalar üzerinde ayağa kaldırmış kurumlar için bu çok daha kolay; ancak tabii ki verinin işlenmesi ve hazırlanması bu sistemler arasında bir hayli veri hareketini tetikleyecektir, bu da ciddi bir altyapı gerektirmektedir. Bir diğeri verinin güvenliği; ancak bu noktada kolay kolay kabul etmesek de birçok bulut uygulamanın ortamı, bizlerin kendi şirketlerimizdeki ortamlarımızdan çok daha güvenli.”

Bulut bilişim iş liderlerinin gündeminde

“Bulut bilişim hem BT’yi hem de iş liderlerinin BT’yi düşünme ve kullanma biçimlerini dönüştürüyor” diyen IBM Türk İş Analitiği Lideri Merve Göral, görüşlerini şöyle paylaştı: “2016 yılına kadar, bulut bilişimin iş liderlerinin gündeminde daha fazla önem kazanacağı öngörüleri var. IDC bulut pazarının 2016 yılında 100 milyar dolara ulaşacağını öngörüyor. Yöneticiler bulutun kendileri için stratejik öneminin yüzde 34’ten yüzde 72’ye-iki katına çıkacağına inanıyor. Bunun nedeni bulutun rekabet açısından sunduğu fırsatlardır. 800’den fazla bulut kullanıcısı ve karar verici ile yaptığımız bir araştırma, bulutun sadece verimlilikten çok daha fazlasını sunabildiğini gösteriyor. Öncü organizasyonlar, rekabet avantajı kazanmak - stratejik iş dönüşümleri, daha iyi kararlar almak ve daha derin işbirlikleri yapmak- için bulutu kullanıyor. Ve bulutun verimlilikten çok daha fazlasını sunabildiğini kanıtlayan iş sonuçlarına sahipler.”

Şirketler bulut tabanlı çözümlere yöneliyor

Bulut son zamanlarda en cazip teknolojilerden biri haline geldi. Fakat önünde bir o kadar da bütünleştirme engeli var. Software AG Türkiye Genel Müdürü Nil Bağdan, konuyla ilgili şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz 10 yılda ERP ve CRM eğilimi artarken, aynı anda buluta geçiş süreci de hızlandı. BT piyasası bir anda Hizmet Olarak Yazılım (SaaS) uygulamaları ve bulut altyapı hizmeti veren servis sağlayıcılarla dolup taştı. Bu ilgi de kısa sürede şirketleri bulut tabanlı çözümlere yöneltti. Sonuç olarak veri, yerinde sistemler üzerinde daha fazla yayılmaya başladı ve bulut tabanlı uygulamalar da entegrasyonu daha zorlu bir süreç haline getirdi. Aslında işletmelerin çoğunun buluttan beklentisi her şeyden önce esneklik. Tedarikçilerin de işte bu noktada devreye girip işletmelerin ihtiyaçları doğrultusunda varolan altyapıları buluta uyumlu hale getirmeleri gerekiyor.”

Analitik dünya için yeni bir bakış açısı

Bulut bilişim, analitik dünyanın birleşenlerini hızlı ve ucuz hesaplama kapasiteleri (computing power) ile bir araya getirerek yeni bir kaldıraç yaratmış durumda. SnA Danışmanlık Yönetici Ortağı Ömer Nadirler, konuyla ilgili şunları kaydetti:
“İş zekâsı alanındaki teknolojik eğilimlerin ise geleneksel sorgulama ve raporlama ihtiyaçlarını karşılamaktan çıkıp ileri analitik uygulamalar yönüne geliştiğini gözlemliyoruz. İleri analitik uygulamalar için minimum gereklilikleri veri kaynakları, veri modelleri, analitik yöntemler ve sonuçların yönetimi olarak sıralayabiliriz. Bu ayaklardan herhangi bir tanesinin bulut dünyasına taşınması ise yapılan çalışmanın bulut analitiği (cloud analytics) olarak tanımlanması için yeterli.”

Zekâ barındıran çözümlere dönüşüm süreci başladı

İş analitiği çözümleri artık sadece raporlama yapmanın ötesine geçerek, içerisinde zekâ barındıran çözümlere dönüşüyor. SAP Teknoloji ve İnovasyon Satış Destek Direktörü Ahmet Engin Tekin’in verdiği bilgilere göre büyük veri için nasıl çevrimdışı saklama sistemleri yetersiz kalıyorsa, bu büyük veriyi işleyip analizlere dönüştürecek sistemler için de bulutun olanaklarından faydalanmak gerekiyor. Tekin, “Bulut bilişim ve iş zekâsının bir araya gelmesi kurumlara önemli avantajlar sunuyor. Doğru bilgiye daha hızlı bir şekilde ulaşabilmeyi ve bu bilgiyi analiz edebilmeyi sağlıyor. İş zekâsında artan veri saklama ihtiyacı, bulut bilişim sayesinde esnek şekilde sağlanarak maliyet avantajlı hale dönüşüyor. Bulut bilişim aynı zamanda giderek yükselen mobilite eğilimini de destekliyor. İş zekâsı hizmetleri, bulut üzerinden sunulduklarında kurumların tüm çalışanları tarafından her an her yerde erişiliyor” dedi.

Nesnelerin interneti iş zekâsını öne çıkartacak

İş zekâsı son senelerde olduğu gibi bugün de diğer ana başlıklara nazaran daha agresif büyüme beklenen alanlardan bir tanesi. Bu büyüme ivmesini özellikle ana trendlerden, yani mobilite, büyük veri ve bulut gibi akımlardan kazanacak. Microsoft Türkiye Bulut ve İş Platformu Ürün Yöneticisi Gökben Utkun, görüşlerini şöyle açıkladı:
“IDC Büyük veri konusunda 2010 yılı baz alındığında 2015 yılı sonunda büyük veri pazarının yüzde 39,4 birleşik büyüme yaşayacağını belirtiyor. Özellikle uygulamaların hem mobil ihtiyaçları çok daha esnek biçimde adreslemesini, hem de büyük veri çözümlerini içermesini bekliyoruz. Bulut üzerinden servis edilen iş zekâsı çözümlerinin bu nedenle önemli ölçüde yaygınlaşacağını düşünüyoruz.
Bir diğer gelişmeyi de iş zekâsının yaygın kullanımında görüyoruz. İş zekâsı bazı kullanıcıların yararlandıkları bir araç olmaktan çıkıp, tüm kullanıcıların hayatına girerek, iş yapış şekillerinde önemli kolaylıklar sağlıyor. Farklı araştırmalar, veriyi anlamlı veriye dönüştürecek potansiyel iş zekâsı kullanıcılardan bugün sadece yüzde 30’unun iş zekâsı uygulamalarını kullanabildikleri sonucunu ortaya çıkarıyor. Bulut, bunun yaygınlaşmasını sağlayan önemli bir araç olacak.
İş zekâsını öne çıkaran bir diğer önemli konu da nesnelerin interneti. 2020 yılına kadar dünyada internete bağlanabilen 50 milyar cihaz olacağı tahmin ediliyor. Bu cihazların bir kısmı otomasyon süreçlerinin takibi için sürekli bilgi akışında bulunurken, kullanıcı güdümündeki cihazlar sosyal medyadan konum bilgisine kadar internet servisleriyle etkileşime devam edecek. Bu verileri doğru şekilde yorumlayarak işe yarayan bilgiye dönüştürmede iş zekâsı çözümleri vazgeçilmez olacak.”

İş zekâsının tüm eğilimleri bulut ile etkileşim içinde

Diğer alanlarda olduğu gibi iş zekâsı alanında da uygulamaların buluta taşınması artan bir ivme ile devam ediyor. İş zekâsı uygulamalarının gerektirdiği çevikliği sağlama anlamında bulut altyapıları önem kazanıyor. İnnova BI&EPM&CRM Çözüm Yöneticisi Barış Taptık, “Büyüyerek devasa veri yığınları haline gelen ve içinde nitelikli verilerin modellenerek düzenlenmesi için yazılım altyapısının iş zekâsı çözümleriyle bütünleşik ve verimli olarak hareket etmesi gerekiyor. Bu nedenle bulut çözümlerinin kurumlar için daha stratejik anlamlar yüklendiğini görüyoruz” dedi. Taptık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Büyük veriden mobil uygulamalara varıncaya kadar iş zekâsının temas ettiği tüm eğilimler bulut teknolojileriyle etkileşim içinde ve bu açıdan baktığımızda bulut artışı sadece bulut demek değil. Bulut teknolojilerini tercih eden kurumların bunu merkezi bir yerde konumlandırmaları önem taşıyor. Alınacak tüm stratejik kararların bu bakış açısıyla şekillenmesi gerekiyor. Bu da beraberinde farklı birçok alanda yetkinlikleri olan şirketleri ön plana çıkarıyor.”